‘VMWare, endüstri standardı haline geldi’

VMWare Türkiye Genel Müdürü Murat Mediçeler, 2015 yılının genel bir değerlendirmesini yapmak, 2016 yılının da beklentilerini paylaşmak için basın mensuplarıyla buluştu. Biz de bu arada Mediçeler’e, VMWare’in dünya ve Türkiye’de neler yaptığından başlayarak, yakın ve uzak gelecekte teknolojinin ne yönde ilerleyeceğini konuştuk. İşte VMWare Mediçeler’e yönelttiğimiz sorular ve aldığımız cevaplar:
- Global trendler, dijitalleşme ve yeni iş modelleri konusunda VMWare Türkiye olarak tabloyu nasıl görüyorsunuz? Uzak ve yakın gelecekte bizi neler bekliyor?
Dünya, kaskatı ve fiziksel bir yapılanmadan, dijital, mobil ve bulut tabanlı, değişken bir forma bürünüyor. Bu dönüşümde mobil çok önemli bir yere sahip çünkü mobilite herkese, istediği her an, her yerde iletişim kurma, hizmet/ürün sunma ve alma imkânı tanıyor. Bu nedenle işletmeler üretim ve geliştirme süreçlerini yeniden tasarladıkları gibi, bu hizmet ve ürünleri müşterilerine sunma biçimlerini de yeniden gözden geçiriyorlar. Örneğin bir otel veya perakende şirketi, önceden mekâna veya mağazaya gelen müşterilerine hizmet verebilmek için yalnızca çalışanlarının kullanabildiği uygulamalar geliştiriyordu.
BEKLENTİ OPERASYONLARI DÖNÜŞTÜRMEYE İTİYOR
Günümüzde sistem böyle işlemiyor: Artık müşteriler, mobil cihazları aracılığıyla doğrudan o otele veya mağazaya rahatlıkla erişim sağlayabiliyor. Önceden birkaç milyon PC aracılığıyla ancak evden erişim sağlanabiliyordu. Fakat şimdi cep telefonu veya mobil cihazı olan milyarlarca insan var ve bu insanlar nerede olurlarsa olsunlar uygulamalar yoluyla erişim sağlayabiliyorlar. Aynı zamanda Whatsapp, Twitter ve Viber kullanırken deneyimledikleri hızlı hizmetin aynısını sizden bekliyorlar. Bu beklenti, işletmeleri, operasyonlarını da büyük ölçüde dönüştürmeye itiyor.
EN DİKKAT ÇEKİCİ GELİŞME NESNELERİN İNTERNETİ
Dijitalleşme ve yeni iş modelleri ekseninde en dikkat çekici gelişmelerden biri de Nesnelerin İnterneti (IoT) konusunda yaşanıyor. Bilindiği üzere IoT, cihazların internet üzerinden veri alışverişinde bulunması ve internete bağlanabilen diğer tüm cihazlarla bağlantıya geçebilmesi anlamına geliyor. Bu teknolojiyi, önümüzdeki günlerde günlük hayatı kolaylaştıran, verimliliği artıran ve maliyetleri büyük ölçüde düşüren etkili bir çözüm olarak daha sık görüyor olacağız.
YAZILIM TANIMLI ALTYAPI İŞLETMELERİ DÖNÜŞTÜRECEK
Bu, işletmeler için verimlilik artırıcı bir unsur, son kullanıcılar içinse hayatı kolaylaştırıcı bir yenilik. Dünyada, önümüzdeki süreçte işletmeleri dönüştürecek bir diğer teknoloji de “Yazılım Tanımlı Altyapı.” İşletmeler, kendilerine sunulan yazılım odaklı teknolojilerle hitap ettikleri kitleleri etkileyip, onları satışa yönlendirebiliyor. İşletmeler, aynı konseptle müşterilerinin sorunlarını da kolayca çözebiliyor.
YENİLİKÇİ SİSTEMLER HAYATIMIZIN ODAĞINDA OLACAK
Gelecekte ağır işleyen ve değişime açık olmayan donanımlar yerine, iş süreçlerinin merkezine yerleşen yenilikçi sistemler hayatımızın ve iş dünyasının odağında olacak. Kurumsal mobilite ve bulut altyapılarından ayrı düşünülemeyen bu teknolojiler, donanımın tamamıyla metalaştığı, her şeyin yazılım üzerinden yürütüldüğü ve farklı ölçeklerdeki şirketlerin kolaylıkla uygulayabildiği bir sistem olarak iş yapma biçimlerimizi şekillendirmeye ve bizi değişime zorlamaya devam edecek.
AIRBNB VE UBER ÖRNEĞİ
- Bugün artık, ‘Yazılım tanımlı gelecek’ kavramını konuşuyoruz. Bu konuda neler yapılabilir?
Aslında “Yazılım Tanımlı Gelecek” çoktan hayatımıza girmiş durumda. Bu nedenle şu anda yazılım tanımlı bugünden ve yarından bahsedebiliriz. Sıkça dile getirdiğim yazılım tanımlı iki şirket var: AirBNB ve Uber. Bu şirketler, otel ve taksi piyasasını kökten dönüştürüyor. Uber’in elinde bir tane bile taksi yok. Aynı şekilde AirBNB’nin bir tane bile otel odası yok.
ELLERİNDE SADECE YAZILIM VAR
Her iki şirket de tamamen yazılım odaklı; yani sadece ellerinde etkili bir yazılım var. AirBNB, dairelerini kiraya vermek isteyen insanlarla bu daireleri kiralamak isteyenler arasında yazılım aracılığıyla iletişim sağlıyor. Aynı şekilde Uber de arabası olan insanlarla taksi tutmayı düşünen kişileri yazılımda buluşturuyor. İşte VMware olarak yazılım tanımlı dünya derken bundan bahsediyoruz.
DONANIMA BEL BAĞLAMAK YERİNDE YAZILIM TANIMLI SİSTEM
Bugün fiziksel olarak müşterilerine sunabilecek hiçbir şeyi olmayan pek çok şirket var. Fakat bu şirketler yakın zamanda çok başarılı olacak ve kendi alanlarında sınır tanımayacaklar. Aslında her şirket bu imkâna sahip. Tek yapmaları gereken ilgisizliği bir kenara bırakıp harekete geçmek. Ağır işleyen ve değişime açık olmayan donanımlara bel bağlamak yerine, iş süreçlerinin merkezine yazılım tanımlı sistemleri yerleştirmeliler. Her şey önce bir yazılım katmanı oluşturup operasyon verilerinin tamamını yazılıma aktarmalılar. Daha sonra her şeyi yazılım aracılığıyla otomatik hale getirmeliler. Donanım da bu şekilde görünmez kılınmalı.
HER ŞEYİN YAZILIM ÜZERİNDEN YÜRÜDÜĞÜ BİR SİSTEM DÜŞÜNÜN
Google ve Facebook gibi bazı büyük şirketler bunu kendi yöntemleriyle hallediyor. VMware olarak bizim yaklaşımımız ise, yalnızca büyük ölçekli şirketlerin değil, her ölçekteki işletmenin bunu hayata geçirebilmesi. Donanımın tamamıyla metalaştığı, her şeyin yazılım üzerinden yürütüldüğü ve farklı ölçeklerdeki şirketlerin kolaylıkla uygulayabildiği bir sistem düşünün… İşte “yazılım tanımlı gelecek” ile bunu kastediyoruz.
2020’DE 5.5 MİLYAR İNSAN MOBİL TELEFON KULLANIYOR OLACAK
- Verinin giderek mobile kaydığını görüyoruz ve bu trend çok hızlı bir şekilde artıyor. Daha ne kadar mobil olabiliriz?
Yapılan araştırmalar küresel mobil veri trafiğinin 2015’te %74 arttığını gösteriyor. Gelecek 5 yılda bu hacmin 8 kat artması öngörülüyor. 2020 yılında dünya genelinde 5.5 milyar insanın mobil telefon kullanacağı tahmin ediliyor. Bu çerçevede, tablet bilgisayarlar ile daha büyük ekranlı mobil telefonların (phablet) ve tabii ki giyilebilir cihazların sayılarında kayda değer artış bekleniyor.
‘KENDİ CİHAZINI GETİR’ YAYGINLAŞIYOR
Önce Mobil (Mobile First), Kendi Cihazını Getir (Bring Your Own Device – BYOD) ve Kendi Cihazını Seç (Choose Your Own Device – CYOD) gibi uygulamalar, Mobil Bulut ile birlikte, hem günümüzün hem de geleceğin teknolojileri olarak her geçen gün işletmelerde daha yaygın hale geliyor.
4.5G VE WIFI İÇİN YATIRIMLAR DESTEKLENMELİ
Mobil kapsamanın ve erişimin daha da geliştiğini öngördüğümüzde mobiliteden beklentilerin de aynı nispette arttığını düşünebiliriz. Bu bağlamda, 4.5G ve Wi-Fi teknolojilerinin gelişen beklentileri adresleyecek inovasyonları sağlamaları, bunlar için de yapılması gereken yatırımların desteklenmeleri gerekiyor.
VERİ MERKEZLERİ İÇİN GÜVENLİ ÇÖZÜMLER
- Şirketiniz bulut teknolojileri konusunda önemli çözümler sunuyor. Bu noktada hemen akla şirketlerin veri merkezlerinin güvenlik endişeleri geliyor. Bu konudaki çözümleriniz neler?
Kurumsal müşterilerin her birinin kendilerine has bazı nedenlerden ötürü kritik iş yüklerinin ve verilerini bulut üzerine taşımaya sıcak bakmadığı hepimizin malumu. Bu nedenle VMware olarak bulut teknolojilerinin geleceğinin hibrit bulut teknolojisinde olacağına inanıyoruz.
MİLYARLARCA KULLANICIYA HİZMET SUNUYORUZ
Bu yapının yönetilebilir olması için Yazılım Tabanlı Veri Merkezi (SDDC) konsepti altında yazılımlarımız ile mevcut veri merkezlerinde bulunan ve birçok müşterimizde halen sanallaşmamış durumda olan veri depolama üniteleri, kritik iş uygulamaları, ağ ve güvenlik sistemlerinin de sanallaşacağına inanıyoruz. Biz WMware olarak, mobil ve bulut dönüşümünde gerekli olan güvenli, hızlı ve ölçeklenebilir altyapıyı destekleyen yazılım ve hizmetleri milyarlarca kullanıcıya sunuyoruz.
KURUMSAL UYGULAMALAR İÇİN ÖLÇEKLENEBİLİR ALTYAPI
Sunucuları yönetmek için gereken tüm altyapıyı, ağ ve depolama hizmetini temin ediyoruz. Bu hizmetleri, aynı zamanda, son kullanıcılar ve kullandıkları cihazlar için de veriyoruz. Veri ve uygulamaların güvenli bir şekilde transfer edilmesinden ve mobil olsun olmasın tüm kurumsal uygulamaların aynı güvenli, hızlı ve ölçeklenebilir altyapı üzerinden çalışmasından sorumluyuz.
SİSTEMLERİN YÖNETİMİ ŞİRKETLER İÇİN KABUS OLABİLİYOR
Bu bizim için çok önemli çünkü şirketlerin çoğu hem geleneksel hem de mobil uygulamaları için ayrı ayrı, fakat birbiriyle paralel bir şekilde işleyen altyapılar geliştirecek kadar yüksek maddi kaynağa sahip değil. Tüm bu sistemlerin yönetimi de işletmeler için bambaşka bir kabus olabiliyor. Bu nedenle VMware herhangi bir uygulamanın herhangi bir cihazda çalışabilmesi için güvenli bir bulut altyapısı sunuyor.
ŞİRKET VERİLERİNİ GÜVENLİ VERİ HALİNE GETİRMEK
Birbirinden farklı cihazlar kullanan ne kadar çok insana erişim izni verirseniz, verilerinizi ve uygulamalarınızı o kadar çok güvenlik tehditlerine açık hale getirmiş olursunuz. Asıl zorluk, şirket içindeki veya dışındaki kullanıcılar için güvenli veri uygulamalarını hayata geçirmekte. Örneğin bir eczaneyi ya da sigorta şirketini ele alalım… Sigorta satmak veya yeni çıkan bir ilacın tanıtımını yapmak için gereken tüm verileri Müşteri Hizmetleri biriminde çalışan herkese sunabilmeleri gerekiyor.
HASSAS VERİLERİN KORUNMASI İÇİN ÇÖZÜM
Peki, cep telefonları çalındığında ya da kaybolduğunda, o telefonu elinde bulunduran herhangi biri aynı bilgilere ulaşabilecek mi? Bu tür olasılıklara karşı cep telefonlarının her ay düzenli olarak denetlenmesi ve takip edilmesi gerekiyor. Aynı zamanda cep telefonunun çalındığına dair bir bilgi geldiğinde, hassas şirket verilerinin başkasının eline geçmemesi için telefonun içindeki kritik bilgileri anında silebilecek sistemlere yatırım yapmaları gerekiyor.
TELEFON KAPALI OLSA BİLE VERİLER UZAKTAN SİLİNEBİLİR
Bugün VMware, bu riski ortadan kaldırmak için gereken teknolojiyi, Airwatch hizmetinin bir parçası olarak kullanıcılara sunuyor. Bunu, cep telefonlarındaki verilerin ve uygulamaların güvenliğini sağlayan bir tür sigorta poliçesi olarak tanımlayabiliriz. Daha önce şirketlerin bu tür bir güvenlik seçeneği yoktu ama şimdi var. Şimdi telefon kapalı bile olsa, merkezi kimlik yönetimi cihazın içindeki şirketle ilgili tüm hassas verileri bir çırpıda silebilecek noktaya geldi. Yani güvenlik hala potansiyel bir sorun, fakat koruma sağlayacak gelişmiş çözümler de mevcut.
DELL SATIN ALMASIYLA EN GÜÇLÜ TEKNOLOJİ ŞİRKETİ OLDU
- VMware nerede duruyor? 2004’te EMC tarafından satın alındıktan sonra, EMC’nin de Dell tarafından satın alınmasıyla nasıl bir dönüşüm geçirdi şirket?
1998 yılında ABD’de kurulan VMware, Bulut Bilişim ve Sanallaştırma teknolojilerinde dünyanın lider şirketidir. VMware, bu doğrultuda, x86 mimarisini işletmelere fayda sağlayacak şekilde ilk defa sanallaştırmış yenilikçi bir teknoloji öncüsüdür. 2004 yılında EMC tarafından satın alınan VMware, geçtiğimiz yıl da EMC’nin Dell tarafından satın alınmasının ardından alanında en güçlü teknoloji şirketi konumuna yükseldi.
KATMA DEĞER SAĞLAYACAK TEKNOLOJİLER
VMware, başta veri merkezi çözümleri olmak üzere alanında lider diğer şirketlerle gerçekleştirdiği işbirlikleriyle işletmelere katma değer sağlayacak teknolojiler üretmeyi sürdürüyor. Bu çerçevede, değer yaratma biçimlerinde yaşanan değişimleri ve yeni gereklilikleri de göz önünde bulundurarak tasarımlarımızı buna göre kurguluyoruz. Artık yazılım ve veri konusunda değer yaratma şekli, gerçek varlıklardan daha likit varlıklara dönüşüyor.
BULUTTAKİ VERİLERE GÜVENLİ ERİŞİM VE PAYLAŞIM
Yanı sıra, geçtiğimiz yıl NSX ağ sanallaştırma platformumuza duyurduğumuz ilave yetkinliklerle müşterilerimize kurum içi ve dışında genel bulutta yer alan verilere güvenli bir şekilde erişim, kullanım ve bunları paylaşma imkanlarını kazandırıyoruz. Bu, Hizmet Olarak Altyapı (Infrastructure as a Service – IaaS) bulut pazarında önemli bir adım anlamına geliyor.
‘YAZILIM TANIMLI GELECECEK’ DÖNÜŞTÜRÜYOR
Böylelikle müşterilerimize buluttaki verilerine hem daha hızlı, hem de daha güvenli erişebilecekleri bir seçenek sunmuş oluyoruz. VMware tarafından geliştirilen “Yazılım Tanımlı Gelecek” yaklaşımı, bu doğrultuda dünya çapındaki işletme ve kurumları dönüştürmeye devam ediyor.
TÜRKİYE’DE 4.5G İLE YENİ BİR DÖNEM BAŞLAYACAK
- Türkiye’de mobil internet pazarında durum sizce nedir ve 4.5G neler getirecek?
Bilindiği üzere, geçtiğimiz yılın Ağustos ayında gerçekleştirilen 4.5G ihalesi neticesinde operatörler toplam 18 frekansa tekabül eden lisansları almaya hak kazandı. Bu, 1 Nisan 2016 tarihinde Türkiye’de yeni bir dönemin başlayacağı anlamına geliyor. Zira, hazırlıkların ardından 4.5G’nin tam anlamıyla kullanılmaya başlamasıyla 3G’ye göre 10 kata varan erişim hızına sahip olacağız.
4K VİDEOLAR İNDİRMEDEN İZLENEBİLECEK
Örneğin, 3G ile 1 saat 17 dakikada indirilebilen bir içeriği 4.5G ile 13 dakika gibi kıyaslanamayacak bir hızla indirebileceğiz. Sağlanan hız dolayısıyla, HD, hatta 4K videoları bile indirmeden izleyebilmek mümkün olacak. Bu, bulut bilişimin kaldıraç etkisinden daha fazla yararlanılacağı anlamına geliyor. Zira, bir şeyleri indirmek, paylaşmak daha hızlı ve kolay olacağından bulut çözümleri sayesinde telefonlarda hiç bir veriyi tutma ihtiyacı kalmayacak.
4.5G BÜYÜK BİR EKOSİSTEM YARATACAK
4.5G teknolojisi Türkiye’de hem altyapı yatırımları tarafında hem de uygulamalar tarafında ciddi bir ekosistem yaratacak. Oluşacak iş hacmi ile ilgili kesin bir öngörüde bulunmak zor olsa da, 4.5G ihalesinin toplam tutarı olan 3.96 milyar avronun, oluşacak iş hacminin büyüklüğü ile ilgili bir fikir verebileceğini düşünüyorum.
TELEKOM ŞİRKETLERİYLE YAKIN ÇALIŞIYORUZ
Akıllı telefonlar iş yapma biçimlerimizi ve rekabet ortamının dinamiklerini değiştirdi. Mobilitenin önemi 4.5G ile birlikte daha da artacak ve daha iyi anlaşılacak. VMware telekom şirketleriyle çok yakın çalışan bir firma. Bu konuda hem dünyada hem de Türkiye’de çok ciddi bir tecrübeye sahibiz.
4.5G ALTYAPISINA NFV VE MELEZ BULUT
Yazılım Tanımlı Veri Merkezi ve Network Sanallaştırma konularında sunduğumuz çözümler ve telekom firmalarına özel NFV (Network-Function Virtualisation) çözümlerimiz 4.5G altyapısında kullanılabilecek çözümler. Bununla birlikte Hybrid Cloud (Melez Bulut) ve Mobilite konusundaki ürün ve hizmetlerimiz de kurumların ve kullanıcıların 4.5G ile birlikte daha da fazla kullanacağı çözümler olacak.
2 DİSTRİBÜTÖR VE 60 KURUMSAL İŞ ORTAĞIMIZ VAR
- VMware Türkiye’de neler yapıyor? VMware’in öneminin kavranması açısından örnekler verebilir misiniz?
VMware Türkiye olarak son dönemde önemli atılımlar gerçekleştirdik. Bu çerçevede, bir yılda lokaldeki çalışan sayımızı iki katına çıkartırken iki distribütör ve 60 kurumsal iş ortağımızla hizmet sunuyoruz.
MÜŞTERİLERİMİZ ALTYAPIYI VERİMLİ YÖNETİYOR
Sanallaştırma teknolojilerine yönelim IT hizmetlerinin kurgulanmasını, işleyişini ve dağıtımını da değiştiriyor. Bu manada müşterilerimize, verimli bir şekilde yönetebildikleri altyapı çözümleri sunuyoruz.
VMWARE ENDÜSTRİ STANDARDI HALİNE GELDİ
Rakiplerimizden farklı olarak, işletmelere müşterileriyle daha fazla etkileşim ve daha hızlı gelir elde etmelerini sağlayan cesur bir IT modeli sunuyoruz. Artık bir endüstri standardı haline gelen VMware’in tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pazar payını çok daha hızlı artırdığını görüyoruz.
TÜRKİYE’DEKİ CİRO 2 YILDA 2 KATINA ÇIKTI
Vmware Türkiye 2015 de yıllık hedefini %30 aşarak, 2014’e oranla %43 lük bir büyüme gerçekleştirdi. 2014’te gerçekleştirilen %25 lik büyümenin üstüne gelen bu rekor büyüme ile Vmware Türkiye’nin cirosu 2 yılda yaklaşık 2 katına çıktı.
PREMIER PARTNER SAYISINDA ARTIŞ
Kanala ciddi yatırım yaptık, uzmanlıkları arttırdık, Premier partner sayısı altıdan ona çıktı. Özellikle KOBİ lerin ihtiyaçlarını adresleyen yönetim yazılımları satışında EMEA’nın en başarılı ülkesi olduk.
2015’TE EMEA’DA YILIN ÜLKE MÜDÜRÜ SEÇİLDİM
Vmware özellikle Finans ve Telekom sektörlerinde standart hale geldi. Telekomda %80, finansta %96’lık kullanım oranlarına ulaştı. VMware Türkiye’nin tüm alanlarda hedeflerini aştığı 2015 yılında Ülke Müdürü olarak ben EMEA’da Yılın Ülke Müdürü seçildim.
2008’DEN BU YANA TURKCELL’E HİZMET VERİYORUZ
- Müşteri referanslarınız neler? Eminiz ki bunların içinde büyük başarı öyküleri vardır.
Turkcell’e 2008 yılından bu yana sunucu sanallaştırması desteği veriyoruz. Şirket, bu sayede yeni sunucu yatırımı yapmadan ve hizmetlerinde herhangi bir aksama yaşamadan kapasitesini artırabiliyor.
BORUSAN ALTYAPISINI SANALLAŞTIRDI
Büyük müşterilerimizden bir diğeri de Borusan. SAP kurumsal uygulamalarının tamamını sanallaştırarak bu manada Türkiye’de bir ilk oluşturan Borusan, VMware ile altyapısının %99’unu sanallaştırdı. Şirket, yakın gelecekte de hibrit bulut çözümünü kullanmak istiyor.
PTT’YE SANALLAŞTIRMA ÇÖZÜMÜ
Bir diğer kurumsal müşterimiz de 40 bine yakın personeli ve 4 bin 500’den fazla şubesi bulunan PTT. Sanallaştırma ortamını büyütme ihtiyacı duyan PTT’ye VMware’in Teknik Müşteri Yöneticisi (TAM) hizmetini sunuyoruz.
BÜYÜK TASARRUF SAĞLANDI
Daha az teknik personel ve daha fazla fiziksel alan ile daha yüksek iş verimliliği sağlanan PTT, hem ilk yatırım maliyetinde yaklaşık 8 milyon TL tasarruf hem de daha az cihaz kullanımına bağlı olarak yıllık 25 bin TL elektrik tasarrufu elde etti.
GÜVENLİK VE NETWORK SANALLAŞTIRMA
- Şirket olarak 2016 yılından beklentileriniz neler?
2016’da iki konu bizim açımızdan ön plana çıkıyor. Network sanallaştırma ve paralelinde güvenlik. Diğeri de mobilite ve yine paralelinde güvenlik. 2015 bizim network sanallaştırma konusunda ciddi yatırım yaptığımız, iş ortaklıkları geliştirdiğimiz, demo merkezleri açtığımız bir yıl oldu. Ve çok önemli referans projelere imza attık.
STANDART PLATFORM HALİNE GELİYOR
2016 bu yaptığımız yatırımların daha çok meyvelerini topladığımız bir yıl olacak. Network sanallaştırma 2015’e kadar çok yeni bir konseptti. Sektörde görüştüğümüz firmalar henüz erken olduğunu düşünüyordu. Şimdi orada bir kırılma noktası yakaladığımızı görüyoruz. Kurumların giderek artan bir ilgisi var network sanallaştırmaya ve NSX ürünümüze. Network sanallaştırmadaki ürünümüz de tıpkı server sanallaştırmada olduğu gibi standart bir platform haline geliyor.
2016 SANALLAŞTIRMA YILI OLACAK
2015 yılına kadar 33 tane firma kendi ürünlerini bizim NSX ürünü üzerinde çalışacak şekilde sertifikalandırdı. 2016’da bunun 50’ye çıkması bekleniyor. Şu an dünya genelinde 2000’in üzerinde üretim ortamında NSX kullanılmaya başlandı. Bu da çok ciddi bir referans ağı anlamına geliyor. Bu itici güçlerle birlikte 2016 network sanallaştırma yılı olacak diyebiliriz.
NSX İLE KURUMLARA ÜST SEVİYE GÜVENLİK
NSX aynı zamanda kurumların güvenliğini de bir üst seviyeye çıkaran bir çözüm olacak. Çünkü mikro-segmentation ile biz her bir sanal makina bazında güvenlik duvarı oluşturuyoruz. Bu da veri merkezlerini çok daha güvenli hale getiriyor. Hem içeriden hem de dışarıdan gelecek tehditlere karşı çok daha sıkı bir koruma sağlıyor.
AIRWATCH İLE MOBİLİTEYE YATIRIM YAPTIK
Aslında yapılan her şey uygulamalara ve son kullanıcıya dayanıyor. Bu da beraberinde mobiliteyi getiriyor. Bu konuda hem fırsatı hem de açığı gören VMware yaklaşık 2 yıl önce Airwatch firmasını satın alarak ciddi bir yatırım yaptı. Airwatch yaklaşık yüzde 50’lik pazar payı ile bu alanda pazar lideri ve payını artırmaya devam ediyor. Türkiye’de de aynı şekilde finansta, kamuda, telekom seköründe çok ciddi referanslara sahip. 2016’da bu konuda da bir patlama yaşamayı öngörüyoruz. Bu iki ana başlık temel stratejik alanlarımız olacak.
VERİ MERKEZLERİNDE SANALLAŞTIRMA
Bunların arkasından gelen ürün gruplarında da storage sanallaştırmayı görüyoruz. Çünkü server sanallaştırmayı yaptık, network ve storage da veri merkezinin diğer bileşenleri. Yazılım tanımlı veri merkezi derken tüm veri merkezi bileşenlerinin sanallaştırılmasını kastediyoruz.
TÜRKİYE, EMEA’DA EN BAŞARILI ÜLKE
Storage sanallaştırma konusunda da güzel gelişmeler var ve böyle devam edeceğini düşünüyoruz. KOBI’lerde, general business dediğimiz segmentte ve kamuda da vSOM dediğimiz ürünle oldukça önemli bir başarı sergiliyoruz. Bu konuda da Türkiye EMEA’daki en başarılı ülke. 2016’da da bu başarıyı devam ettirmek istiyoruz.